E-ticaret trendleri her geçen gün değişiyor. E-ticaret tamamen dijitalleşme odağında bir yapıya doğru giderken, tüketicilerin artan kolay erişim ihtiyacını karşıladığı için son yıllarda giderek daha fazla insanın tercih ettiği bir alışveriş alternatifi haline geldi. 2022 verilerine göre küresel e-ticaret satışlarının 2023 yılında, 6,3 trilyon ABD dolarına ulaşacağı tahmin ediliyordu. Yıl bitmeden tam rakam ve istatistiklere hakim olmasak bile yılın ilk yarısında artan e-ticaret grafiği ile 2024 yılında da bu yükselişin devam edeceğini söyleyebilmek mümkündür.  Bu rakamlar e-ticaretteki büyümenin yıllar geçtikçe daha da artacağını gösteriyor. E-ticaret, satıcı ve tüketiciler için karşılıklı bir avantaj sistemi sunuyor. Satıcılar, ürün ve hizmetlerini, e-ticaret sayesinde daha geniş bir kitleye tanıtabiliyor. Tüketiciler ise, ürün seçeneği, uygun fiyat, teslimat, kolay ödeme gibi seçeneklerden faydalanabiliyor.

Teknolojik gelişmeler, sektör dinamikleri, tüketici davranışları, ekonomik durumlar gibi faktörlerden dolayı e-ticarette sürekli bir değişim ve gelişim içerisindedir. E-ticaret sektörüne girmeyi düşünüyorsanız veya hali hazırda var olan markanızı ileriye taşımak istiyorsanız, e-ticaret trendleri takip etmeli ve geleceğe ayak uydurmalısınız. 2024 yılında e-ticaret trendlerini takip edip sadece sepet oranını artırmak ile kalmayıp her anlamda işletmenizi geliştireceksiniz.  2024’de fark yaratacak e-ticaret trendlerini yakından inceleyelim.

Mobil Odaklı Deneyim

E-ticaret sitesinin mobil uyumluluğa sahip olması, son yıllarda en önemli özelliklerden biridir. Gün içerisinde en erişilebilir cihazlar tablet, telefon gibi mobil cihazlardır. Mobil alışveriş yapanların sayı grafiği sürekli yukarı ivmede seyrediyor. Çünkü kullanıcıların telefon ve tablet kullanımının her geçen gün arttığı ve gün içinde bir çok işlemi bu cihazlar ile gerçekleştirdikleri göz önünde bulundurulursa, sitenin her cihaza uyumlu olması kullanıcıların kullanımını kolaylaştırmakta ve olumlu bir dönüş sağlamaktadır. Küresel olarak mobil kullanımın artmasıyla birlikte, e-ticaret platformları da mobil odaklı deneyim sunmak ve bu deneyimleri tüketici odaklı güncellemek zorundadır. Mobil uyumlu siteler, hızlı yüklenme süreleri, basit ara yüz kullanımı, tüketicinin konforlu bir alışveriş deneyimi yaşamasını kolaylık sağlar.

Sürdürülebilirlik ve Etik Değerler

E-ticarette sürdürülebilirlik, mevcut neslin taleplerini karşılarken gelecek nesilleri tehlikeye atmayıp doğal kaynakları tüketmeden bir şekilde yürütülmesi olarak tanımlanabilir. İklim krizinin öneminin farkına varılmasıyla birlikte küresel olarak etik değerler, markaların misyon ve vizyonları içerisinde yer almaya başladı. Çevre dostu ürünler, ekolojik ürün tasarımı, ambalaj kullanımının sürdürülebilir olması gibi unsurlara tüketicilerin verdikleri önem 2024’de de artmaya devam edecek.  E-ticaret işletmeleri, değerlerini sürdürülebilir ve etik değerlere göre yeniden şekillendirirse, tüketici güveni kazanarak sadık bir müşteri kitlesi oluşturacaktır.

Sesli Alışveriş Deneyimi  

E-ticaretin sürekli gelişen dünyasında, sesli alışveriş önem kazanmaya devam etmektedir. Akıllı hoparlörler ve dijital asistanlar gibi yöntemlerle aracılığıyla gerçekleştirilen bu sistem, kullanıcılar için kolaylık ve hız sağlayarak alışveriş deneyimini kökten değiştiriyor. Sesli alışveriş ile, müşteriler yazılı ve tıklamalar ile yapabilecekleri tüm alışveriş sürecini sesli bir şekilde tamamlayabilmektedir. Özellikle gün içerisinde yoğun vakitlerde, kullanıcıların ‘’eller serbest’’ bir şekilde alışveriş yapabilmesi, pratiklik anlamında çok büyük kolaylık sağlamaktadır.

Görme engelli kullanıcılar için de engelsiz bir alışveriş deneyimi sağlayan bu sistem, kişiselleştirilmiş alışveriş deneyimini üst seviyeye taşımaktadır. Bu sistem, daha önceki alışverişleri göz önünde tutarak yapay zeka ve dijital asistan özelliklerini bir araya getirerek önerileri daha doğru ve spesifik ürünlere yönlendirmektedir.

Bununla birlikte, işletmelerin bu alanda etkili olabilmeleri için algoritmalarını geliştirmesi ve kullanıcı deneyimini iyileştirmesi gerekiyor. Sesli alışverişin sunduğu potansiyel, işletmeler için yeni bir iletişim ve satış kanalı oluşturuyor.

Sesli alışverişin 2024 yılı içerisinde yükselen bir trend haline gelerek, e-ticaret dünyasında kullanıcıların ihtiyaçlarını anlama ve onlara daha kişisel ve hızlı bir şekilde yanıt verme gibi durumları kısa sürede çözerek aksiyon alma durumlarını geliştirmeye olanak sağlıyor.

Yapay Zeka Kullanımı

Yapay zekanın her alanda gelişmesiyle birlikte e-ticarette yapay zeka kullanımı, hem tüketicilerin hem de e-ticaret yapan firmaların faydalanabileceği bir alan haline geliyor. Yapay zeka, öğrenme, analiz etme ve karar verme gibi işlevlerinden dolayı e-ticarette birçok alanda kullanılabilir. Yapay zeka (AI), e-ticaret platformlarında müşteri deneyimini dönüştürebilmektedir. AI, işletmelere müşterilerin tercihlerini daha iyi anlama ve kişiselleştirilmiş deneyimler sunma yeteneğiyle önemli bir avantaj sağlamaktadır. Özellikle, AI destekli öneri sistemleri, müşterilere alakalı ürünler önererek satışları ve müşteri memnuniyetini yükseltiyor. Bununla birlikte, AI tabanlı müşteri hizmetleri, 7/24 destek sunarak kullanıcıların ihtiyaçlarına anında yanıt verebiliyor.

Ürün metinleri, fotoğraf açıklamaları, strateji geliştirme gibi alanlarda yapay zekanın kullanılabileceği alanlara örnek olarak verilebilir. Örnek vermek gerekirse, yapay zeka destekli talep tahmini, stok yönetimi ve lojistikte iyi bir entegrasyonla avantaj sağlamaktadır. Bu sayede işletmeler, maliyetleri düşürebilecektir.

Sanal Gerçeklik (VR)

E-Ticarette sanal gerçeklik (VR), tüketicilere ilgi çekici bir alışveriş deneyimi sağlayabilir.  Sanal gerçeklik (VR) ile tüketiciler, ürünleri sanal mağaza gezintileri ile inceleyebilirler. Farklı ürünleri kolaylıkla karşılaştırabilir, ürünleri sanal olarak deneyimleyebilirler. E-ticaret ile sanal gerçekliğin işbirliği tüketicilerin ürünleri daha iyi anlaması ve güven duymasıyla birlikte daha bilinçli alışveriş yapmalarına yardımcı olabilir.

Enflasyon

Enflasyon dönemlerinde tüketiciler, lüks tüketim olarak gördükleri harcamalardan kısarken günlük rutin tüketimde hızlı olma eğilimi gösterirler. Fiyatların sürekli ve düzenli bir şekilde artması ve satın alma gücünün azalması gibi sonuçları doğurur. Bu durumda tüketici, stok yapma eğiliminde bulunur. Enflasyonun farkında olarak, ürün çeşitliliği yüksek olan, trendleri takip eden, tüketici eğilimlerini bilen ve hızlı aksiyon alan işletmeler e-ticarette avantajlı konuma geçerler. İşletmeler, enflasyonun getirdiği artan maliyetleri dengelemek ve kar oranlarını korumak için farklı stratejiler geliştirmek zorundadır. Bu kapsamda, stok yönetimi ve tedarik zinciri süreçlerinde daha verimli ve esnek bir yapı oluşturmak için teknoloji tabanlı çözümlere yönelmek avantaj sağlamaktadır. Ayrıca, maliyetleri azaltmak için operasyonel verimliliklerini artırmak üzere süreçlerini gözden geçirmek ve otomasyon ile verimlilik artışı sağlamaya çalışmak son derece önemlidir.

Tüketiciler, enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde harcama yapmaktan kaçınırlar. Bir ürün için daha çok araştırma yapmaya, indirim ve kampanya beklemeye başlarlar. İşletmeler, bu sebeple fiyatlandırma politikalarını enflasyona göre ayarlamalıdır. İşletmeler, tüketicinin bu davranış eğilimlerine karşı aksiyon alırken maliyetleri de unutmamalıdır. Çünkü enflasyon sadece tüketiciye değil, işletmelere de vardır.