Debranding’in Türkçe karşılığı markasızlaşma demek, ancak burada “markasızlaşma” yerine “isimsizleşme” demek daha doğru olacaktır. Çünkü debranding bir pazarlama stratejisi olarak markanın logosundan isminin çıkarılması demektir. Debranding aslında bir markanın zirvesi olarak kabul edilebilir. Çünkü debranding yapılabilmesi için öncelikle markanın büyük kitleler tarafından bilinir, benimsenmiş, güvenilir ve şeffaf olması lazım. Aksi taktirde marka pazardaki yerini kaybedebilir.
Bir markanın debranding yapabilmesi için yukarıda bahsettiğimiz niteliklere ulaşması yeterli olmayabilir. Bunların yanında dikkat edilmesi gereken birkaç özellik daha var.

1) Marka Değişime Uyumlu Olmalı

Burada örnek olarak GAP markasını gösterebiliriz. Markanın logosu tamamen isminden oluşuyor ve logoda debranding yapmasa dahi değişikliğe gitmek istediğinde farklı nedenlerle de olsa büyük tepki toplamıştı. Çünkü marka tüketicisinin zihnine bu logo ile kazınmış durumda. İkinci resimde yapay zeka tarafından Debrabding yöntemi ile tasarlanmış GAP markası için örnek bir logo görüyoruz. Bu tarz sadece marka isminden oluşan logolarda debranding yapmak markanın tanınırlığını bir anda yok edebilir.

2) Markanızın Yer Aldığı Endüstri Debranding(Markasızlaşma)’e Uyumlu mu?

Örneğin sigara kategorisinde Debranding kar değil zarar getirecektir. Türkiye’de sigara paketlerine uygulanan Debranding stratejisini düşünecek olursak siz hangi paketi almak istersiniz?

Debranding(Markasızlaşma) Neden ve Nasıl Yapılır?

Debranding(Markasızlaşma), markaların tüketiciyle daha samimi bir ilişki kurmak için daha az kurumsal gözükmek istediği dönemlerde tercih ettiği bir pazarlama stratejisidir.

Debranding uygulamaları 3 farklı şekilde olabiliyor:

1) Kurumsallığı Azaltma: Markaların kampanyaları için belirli bir süre ürünlerinden isimlerini kaldırmaları, başka isimler ya da sıfatlar kullanmaları şeklinde uygulanır.
2) Jenerik Markaya Dönüşme: Belli bir kategoride adını duyurmuş markalara jenerik marka denir. Eski dönemlerde Pazar rekabetlerinin az olmasından dolayı tercih edilen bir yöntem olsa da günümüzde artan marka sayısı ve rekabet nedeniyle markanın yok olması tehlikesi barındırdığından kullanılmıyor. Cif, Selpak, Gilette, Camsil en bilinen örneklerinden.
3) Modern İsimsizleştirme: Markanın tüketiciyle psikolojik bir bağ kurmak için logosundan ismini kaldırıp sadece sembolü ile markasını devam ettirmesi yöntemidir. Günümüzde en çok uygulanan debranding yöntemidir. Özellikle global, marka ismi olmasa dahi logosu ile tanınacak markalar tarafından kullanılır.

Debranding(Markasızlaşma) Örnekleri

Google’ın Alphabet’e Dönüşümü: Google, 2015 yılında Alphabet adında yeni bir holding şirketi oluşturarak debranding yoluna gitmiştir. Google, yeni holding şirketinin altında faaliyet gösteren birçok yan kuruluşa dönüşmüş ve ana şirketin adını Alphabet olarak değiştirmiştir. Bu debranding hareketi, Google’ın farklı sektörlere genişlemesi ve daha fazla özerkliği teşvik etme amacıyla gerçekleştirilmiştir.

Dunkin’ Donuts’un Dunkin’ adını Alması: Dunkin’ Donuts, 2018 yılında adını sadece “Dunkin'” olarak değiştirme kararı almıştır. Şirket, donutlarının yanı sıra kahve ve diğer atıştırmalıklara da odaklandığını göstermek istemiştir. Bu debranding hareketiyle, şirketin adı daha kısa ve çok yönlü bir marka imajını yansıtacak şekilde yeniden tanımlanmıştır.

WW (Weight Watchers) Markasının Yenilenmesi: Weight Watchers, 2018 yılında “WW” adını alarak markasını yenilemiştir. Şirket, müşterilerine sadece kilo verme değil, genel sağlık ve iyilik hali konularında da destek sağladığını vurgulamak istemiştir. WW, yeni adıyla daha geniş bir hedef kitleye ulaşmayı ve marka imajını sadeleştirerek modern bir görünüm sunmayı hedeflemiştir.